Turkcell’in gençlere özel içerik ve teklifler sunduğu GNÇ uygulaması, geleceğin dünyasını tasarlayacak olan gençlerin içindeki teşebbüsçü ruhu ortaya çıkaracak “GNÇ Bi’Fikir” isimli bir yarış düzenledi.
Yarışmaya Diyarbakır’dan katılan Cengiz Çiftçi geliştirdiği “HiScience” (Merhaba Bilim) uygulaması ile Heyet Özel Ödülü’nü kazandı. Geliştirdiği uygulama ile bilim, kültür, sanat meraklılarını tek platformda buluşturmayı hedefleyen Çiftçi, yaptığı açıklamada uygulamayla Türkiye’nin her yerinden genç yetenek ve muharrirleri bir ortaya toplamak istediğini söyledi.
Çiftçi, “Belli hususlar üzerinde tartışabileceğiniz bir platform bu. Tıpkı vakitte harita ile kim nerede, ne yapıyor bunları da görebilirsiniz. Örneğin siz benimle tıpkı yazılım programı ile ilgileniyorsunuz. Diyarbakır’a geldiniz diyelim, uygulama benimle tıpkı programı çalışan birinin benim yakınlarıma geldiğini haber vererek benim onunla irtibata geçmemi sağlayacak.” diye konuştu.
Diyarbakır merkeze 2 saat uzaklıkta Geçit köyünde yaşayan Çiftçi, yazılımcı olmanın çocukluğunda beri hayali olduğunu söyledi. Çiftçi, “Köyde yaşamak benim üzere bir genç için hayli güç aslında. İlkokuldan sonra iş hayatına atılıyorsunuz. Pek çok iş yapmak zorunda kalıyorsunuz. Dağda odun toplamayı da öğrendim babamın yanında inşaatta çalışarak tesisatçılık yapmayı da. Lakin eğitim ile birlikte bu işleri yürütmek beni çok zorladı. Tıpkı anda saman taşıyıp kitap okuyamazsınız.” diye konuştu.
“Farenin nasıl tutulacağını bilmiyordum”
Köyünde teknolojiye ulaşmanın çok güç olduğunu fakat kendisinin teknolojiye merakından ötürü bozuk eşyaları tamir ederek işe başladığını söyleyen Çiftçi, şunları söyledi:
“İlk bilgisayarla tanışmam emekli polis amcamın İstanbul’dan getirdiği bilgisayarla başladı. Ben anaokulundayken onlar yeni bir bilgisayar almışlardı. Eski bilgisayarlarını da bize göndermişlerdi. O bilgisayarın kasası ve ekranı çok büyüktü. Şu an bile hala taşıyamıyorum onu. Amcamlar bilgisayarı kurduğunda hem bir memnunluk hem de bir telaş vardı bende. Birinci başlarda bilgisayarın nasıl açılıp kapatılacağını bilmediğim için düğmeyle açıp kapatıyordum. Hatta farenin nasıl tutulacağını bile bilmiyordum. Elim birinci kez fareye değmişti. Ancak bilgisayar eski olduğu için hiçbir şey yapamıyordum. Ofis programlarını bile birkaç saat içerisinde çalıştırabiliyordum. Kuzenimin köyde unuttuğu ofis programları kitabına bakarak ofis programlarını kullanmayı öğrendim.”
Futbola olan ilgisizliğinin kendisinde kitap okumaya dönük bir avantaja dönüştüğünü anlatan Çiftçi, “İlkokuldayken güzel futbol oynayamazdım. O yüzden arkadaş etrafımdan daima dışlanmıştım. İlkokul hocam bunu fark etti ve beni kitap okumaya teşvik etti. Kitap okuma bende bir alışkanlık haline geldi. Hayal gücümü de kitaplara borçluyum. Araştırmayı her vakit severdim.” diye konuştu.
“İnternet kafede yazılımla ilgili makaleler okuyordum”
Yazılımı büyük oranda kitaplarda öğrendiğini aktaran Çiftçi, meslek seçimi konusunda başının çok karışık olmasına karşın büyük girişimcilerin ortak özelliğinin yazılımcı olduğunu farketmesiyle yazılım mühendisi olmaya karar verdiğini belirtti. Çiftçi şöyle devam etti:
“Öğle ortaları internet kafede yazılımla ilgili makaleler okuyordum. Çok fazla araştırma yapıyordum lakin öğrendiklerimi uygulayabileceğim donanımlı bir bilgisayarım yoktu. Bu sebeple ümidim de kırılıyordu açıkçası. Lakin tarlada çalışırken bile bir yazılım işi daima aklımdaydı. Lakin maddi olarak bunu yapacak pozisyonda değildim. Üstelik bana teknik manada yardım edecek bir kişi bile yoktu etrafımda. Eğitim ve iş hayatını sürdürürken yanına yazılımı da koymak çok zordu. 24 saat içerisinde benim bunları yapamayacağım çok açıktı.
Ben de yazılımı biraz daha ön plana çıkaracak formda bir planlama yaptım hayatımda. Birinci olarak bu yılın mayıs ayında harekete geçerek birinci teşebbüsüm olan “Hi Science” projesini hayata geçirdim. Bu projeyi yaparken androide kaç defa silip kurdum. Kusurların nedenlerini kitaplardan bularak düzeltmeye çalışıyordum. O yanılgıyı çözebilmem için bana yardımcı biri lazımdı. Ancak kusurlarımı düzeltmeyi bile ya kitaplardan ya da internetten bularak çözmek zorunda kalıyordum.”
“GNÇ Bi’Fikir” müsabakasında aldığı mükafatın akabinde Çiftçi’nin amaçları büyüdü. İstanbul’da ya da İzmir’de üniversite okumak isteyen Çiftçi, yazılımla ilgili öteki projelerini de bu formda hayata geçirmek istiyor.
Yarışmayla ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Barbaros Yiş ise dijital dünyada çok fazla sermayeye muhtaçlık duymadan, parlak fikirlerle dünyada ses getirecek işlere imza atmanın mümkün olduğunu söyledi.
Yiş, şu değerlendirmede bulundu:
“GNÇ Bi’Fikir yarışımızın birinci yılında gençlerimizden 2 bin 500 müracaat alarak büyük ilgi gördük. Dijitalleşmeyle birlikte gençlerimizin içindeki potansiyeli ortaya çıkarmak ve tüm gençlere fırsat eşitliği sunmak için gayesiyle düzenlediğimiz yarışımıza gençlerimizin bu derece ilgi göstermesi bizleri ziyadesiyle memnun etti. Gerek dereceye giren gerekse yarışan projelerdeki fikirler gençlerimizin içindeki büyük potansiyeli bir sefer daha gösterdi.
Bu gençlerimizden dereceye girenlere Geleceği Yazanlar ve Arıkovanı üzere platformlarımızda yeni projeler üretmek için fırsatlar sağlayacağız. Ayrıyeten müsabakada finale kalan adaylardan koşulları uygun olanlara Turkcell’de staj imkânı sunacağız. Tekrar kimi projeleri kendi dijital servislerimizde değerlendirmeyi planlıyoruz. Turkcell olarak gençlerimizi desteklemeye ve Diyarbakır’dan yarışa katılan Cengiz üzere birçok gencimizin fikirlerini hayata geçirmesine imkan sağlamak için bu tıp aktiflikleri büyüterek devam ettireceğiz.”
