Toroslar’ın Geyik Dağı eteklerinde Taşeli Platosu’nda yaklaşık 2 bin 350 rakımdaki Eğrigöl, haziran ve temmuz aylarında tabiat ve fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez rotası. Bir yanda 3-4 metrelik kar kütleleri başka yanda dağ laleleri, çiğdemler, aksi laleler, sümbüller ile onlarca farklı bitkiyle çevrili Eğrigöl, sazan balığının yanı sıra pek çok balık tipini barındırıyor. Göl etrafında koyun ve yaban keçileriyle birlikte boz ayıları, yüksekten uçan kartalları ve şahinleri de görmek mümkün.
Haziran ayı olmasına rağmen dağın eteklerinde 3-4 metrelik kar kütleleri ve kar birikintilerini görenler bir yandan kartopu oynayıp karda kaymanın keyfini çıkarırken başka yandan yemyeşil tabiattaki endemik bitki çeşitlerini fotoğraflamayı ihmal etmiyor. Çevresinde dağ bisikleti, tabiat fotoğrafçılığı, kampçılık, tırmanma, kayak ve trekking için ülkü olan Eğrigöl, tüm bu özellikleriyle Türkiye’nin 2350 metredeki en canlı gölü özelliğini taşıyor. Doğaseverler bölgeyi ‘Antalya’nın Alpleri’ olarak nitelendirirken, bölgeye gelecek olanlara da “Lütfen bu hoşluğu kirletmeyelim” ikazında bulunuyor.
GÖRENLER KONUTA DÖNMEK İSTEMİYOR
Profesyonel dağcı ve rehber Cuma Gök, Eğrigöl’de her yıl mayıs ayının son haftalarında kardan kapanan yolların açıldığını belirterek, “Yolların açılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu süper tabiatın bize sunduğu şöleni kaçırmamaya çalışıyoruz” dedi. Eğrigöl’ü görenlerin konuta dönmek istemediğini söyleyen Gök, “Burası Antalya’nın gizli bir cenneti. Biz dağcılar ve doğaseverler bu bölgeye Antalya Alpleri diyoruz. Biz haziran ayında geldik buraya fakat 3 metre kar var bölgede” diye konuştu.
Gök, Antalya’ya yaklaşık 200 kilometre uzaklıktaki bu hoşluğu görmek için etraf vilayetlerden de tabiat tutkunlarının akın ettiğini söyledi. Cuma Gök, bölgeye Antalya’nın Gündoğmuş ilçesinden vakit zaman dar toprak yol ve uçurum kenarından yaklaşık 45 kilometre sonra ulaşıldığını kelamlarına ekledi.
Eğrigöl’e hayran kalan tabiat severler ise haziranın birinci haftası olmasına karşın hala kar kütleleriyle karşılaştıklarını, endemik tiplerin kapladığı bölgeyi herkesin görmesini istediklerini söylerken, ‘Lütfen çevreyi kirletmeyelim’ ihtarında da bulundu.