Dünyadaki 17 milyon kayısı ağacından yaklaşık 8 milyonunun bulunduğu ve dünya kuru kayısı ihracatının yüzde 85’inin karşılandığı, ’dünya kayısı başkenti’ olarak bilinen Malatya’da hasat devri devam ediyor.
Antep baklavası ve Aydın incirinden sonra AB tarafından coğrafik işaret tescili alan üçüncü eser olan Malatya kayısısı bu yıl pazarda ortalama 15 TL’den alıcı bulurken, 391 bin 792 ton ise rekolte bekleniyor. Üreticiler bu yılın kalite ve fiyatından mutlu kaldığını belirtirken, kayısı yetiştiriciliği, yaklaşık 50 bin ailenin geçim kaynağı olmaya devam ediyor.
Malatya Vilayet Tarım ve Orman Müdür Yardımcısı Ahmet Turan Karaca, kentte 8 milyon civarında kayısı ağacının olduğunu belirterek, “8 milyon kayısı ağacımızdan bu yıl için 87 bin ton civarında kurutulmuş kayısı beklemekteyiz, bu yılki rekoltemiz bu biçimde. Üreticilerin, eseri pazara sunarken dikkat etmeleri gereken bir kükürt konusu var. Şöyler ki; 1 ton yaş kayısı yaklaşık 2 kilo kükürt kullanarak kükürtülmeli, kurutulmalı. Üreticiler bunlara dikkat ederse, piyasaya sağlıklı ve kaliteli eserler sunmuş oluruz inşallah” dedi.
Malatya Ticaret Borsası Lideri Ramazan Özcan ise, 2019 yılı için kayısı hasadının başladığını belirterek, şöyle konuştu:
“Hasat periyodumuz şu anda yeterli gidiyor. Tabi bizi sıkıntı durumda bırakan durumlar da var, örneğin yaz yağmurları esere kısmen ziyan verebiliyor. Fakat hasat periyodumuz yeniden de âlâ gidiyor, şimdi hiçbir kahırla karşılaşmadık. Bu yıl hem eser kalitesi uygun, hem de fiyatlarda da Türkiye’de maliyetlerin yüzde 40 arttığı periyotta de fiyatların da artmasını bekliyoruz. Kuru kayısıdaki dünya şampiyonluğunu bundan sonraki periyotta yaş kayısıya da taşımayı planlıyoruz. Bu yıl bu eserde alışılmış kısmen ilkbahar geç donlarıyla karşılaştık. Bilhassa Mart ve Nisan aylarında bu vakitsiz soğuklar daha çok çiçek periyodunda ve meyve verme periyodunda kısmen ziyan verdi. Bunun büsbütün sebebi, özelikle ilkbahar geç donlarında, iki kez Malatya soğuklara maruz kaldı. Bunun dışında da bilhassa rakımın bin ve bin 500 ortasında olan bölgelerde önemli manada yağmurla karşılaştık. Bu yağmur devirleri bilhassa de polenlerin ıslanmasına sebep oluyor. Hasebiyle da tozlaşma hadisesi biraz daha zayıf oluyor.”
