Basketbolla tanışmasını ve spor alanında imza attığı pek çok başarılı işi anlatan Uslu, Çin’deki Dünya Kupası’na katılacak olan 12 Dev Adam’a dair de kıymetli sözler kullandı.
“BASKETBOLLA 5 YAŞINDA TANIŞTIM”
* Nadir Uslu’nun basketbolla tanışıklığı nasıl başladı?
– Basketbolla ilgili bir işte yer almam asla tesadüf değil. 5 yaşımdan beri elimden basketbol topunu bırakmadım. Birden fazla arkadaşım futbol oynarken, ben daima basketbolla ilgiliydim. Çukurova Bölgesi’nde büyüdüm. İlkokul, ortaokul ve lisede daima okul ekiplerinin içindeydim. Akabinde üniversite imtihanı gelince profesyonel hayat mı yoksa eğitim hayatı mı ayrımı geldi.
– Eğitimi seçince üniversiteye İstanbul’a geldim. Üniversitede de basketbola devam ettim. Sonra okurken çalışmaya başladım. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ndeydim.
VODAFONE’LA TIRMANAN YÜKSELİŞ…
– O periyot spora çok ilgi duyan bir markayla çalışmaya başladım. Aria’daydım. Şirket orada beni spor sponsorlukları kısmına aldı. Sporun iktisat kısmıyla hayatım başladı. 20 yaşından beri Türk sporunun ekonomik tarafına hizmet ediyorum. Aria dayanılmaz bir yatırım yapmıştı. Sonra Avea oldu şirket… Akabinde onlar yatırıma devam etti.
– Sonra kısa bir Turkcell macerasının akabinde Vodafone sponsorluklarının başına geçtim. Türkiye’de rastgele bir sponsorluğu yokken Vodafone’un, Türkiye’deki en aktif firmalardan biri haline gelmesini sağladım. Vodafone İstanbul Maratonu ile başladık. İkinci büyük iş de Vodafone Park ve Beşiktaş sponsorluğuyla oldu. Stat ve göğüs sponsorluğunun tümünün sürecine liderlik ettim. Harikulade bir deneyimdi.
“İLK GÖZ AĞRIM BASKETBOLA DÖNDÜM”
* Pekala Infront bünyesine geçişiniz ne halde gerçekleşti?
– Ben Vodafone’la çalışırken, Infront’un dikkatini çekiyorum. Infront’la görüşüp, oraya geçtim. Birinci projemde de Türkiye Basketbol Federasyonu’nun 2014 yılında bütün mahallî ve milletlerarası pazarlama ile medya hakları konusunda şirketimiz paydaşlık yaptı.
– O vakitten beri de federasyonla çok yakın formda çalışarak tekrar birinci göz ağrım basketbola döndüm.
“TÜRK SPORUNU DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”
* Bizi Infront hakkında bilgilendirir misiniz?
– Infront dünyanın en büyük spor pazarlama firması… Bu büyüklük nereden geliyor; yalnızca spor yapıyor ve onun dışında hiçbir şey yapmıyor. Bir maksadı var. Bu emeli da dünyada, spor konusunda düzgün şeyler yapmak… 25 branşta faaliyet gösteriyor. Büyüklüğü futboldan geliyor. Zira FIFA’nın geçtiğimiz 4 Dünya Kupası’nda bize onu gönderen, ulaşmasını her biçimde sağlayan Infront… Futbolda inanılmaz büyükler…
– Basketbolda mesela FIBA’nın 2033 yılına kadar partneri… Tüm sponsorluk yapısını oluşturuyor ve o yapıyı da dünyadaki markalara satıyor. 40 tane ofisimiz var dünyada… Basketbolla ülkeleri ve markaları tanıştırabiliyorsunuz. Merkezi İsviçre’de lakin sahibi Çinli… Çin’in en büyük holdinglerinden biri şirketi satın aldı lakin merkezi İsviçre’de… Türkiye’ye de çok olumlu bakıyorlar. Dünyada sporu değiştirmeye ve dönüştürmeye odaklanmış bir şirket…
– Bence Türk sporunu dönüştürmemiz gerekiyor. Bu art planda olacak bir iş fakat ben bunu yapmak için elimden geleni yapmaya çabalıyorum ve çabalayacağım.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ AJANSIYLA ÇALIŞILIYOR”
* Pekala Infront ile Türk basketbolu ismine atılan birinci adımlar neler oldu?
– Infront bir dev ve bir yerde potansiyel görünce yatırım yapıyor. Türk basketbolunda Infront büyük potansiyel görüyor. O periyotta Türk basketbolu, Türkiye’de futbolun çok ardında kalmış durumdaydı gelir açısından…
– Önemli araştırmalar yapıp bu durumu bilimsel formda ele alıyor firmamız. Sonrasında da yatırım yapılıyor. Ligin bütün kurumsal kimliğini değiştirmeye odaklanmıştık. Şampiyonlar Ligi’nin marka kimliğini oluşturan bir ajans var Londra’da… Onunla çalışıyoruz. Toplumsal medya tarafına da el attık.
“ÇOK PAHALI BİR NOKTAYA VARDIK”
– Türk sporuna önemli sponsor katkısı yaptık ve basketbola yatırım yapmamış markaları çektik birinci etapta… Medya tarafına baktığımızda yayın sayıları Euro bazında 1 üniteden 8 üniteye çıktı yıllık olarak… Türk basketbolunu milletlerarası alanda da pazarlamaya başladık.
– Bugün 30 ülkede yayınlanan bir Türkiye Basketbol Ligi var. Önemli bir talep de gelmiş durumda… Türk basketbolu artık muhakkak coğrafyalarda izlenen bir lig haline geldi. Hem maddi hem de Türkiye’yi tanıtmak manasında çok kıymetli bir sonuca varmış durumdayız.
“8 GÜNDE 3 SPONSOR BİRDEN”
* TBF ile ortaklığınız ne vakte kadar devam edecek?
– 5 yıldır Türk basketbolunun iktisat, bilinirlik ve irtibat ismine burada Infront Türkiye olarak bir gücümüz var. Ben de bu takımın liderliğini yapıyorum. 4+4 yıllık bir mutabakattı. 2021 Haziran ayına kadar sürecek bir muahedemiz var.
– Markalar gelince, yayın mutabakatları başarılı olunca; 12 Dev Adam ve Potanın Perileri’ni de bu bağlama aldık. Çin’e katılmayı garantilemeden evvel 8 günde 3 sponsorluk muahedesi yaptık. Bu bir rekor olabilir. Türkiye Basketbol Federasyonu’nda başta Hidayet Lider ve Ömer Beyefendi olmak üzere bize her hususta, sponsorlarımızın şad edilmesi ismine çok büyük dayanak veriyorlar, kolaylık sağlıyorlar.
“BU NESLE İNANÇ BÜYÜK”
* A Ulusal Takım’ın nesil değişimi sponsorların ilgisini nasıl etkiledi?
– Sponsorlarımız Cedi’li, Furkan’lı kuşağa sahiden inanıyor. 12 Dev Adam ruhunun tekrar geri gelme potansiyelinin çok yüksek olduğunu görüyorum. Türk basketbolu aslında ticari olarak muhakkak noktalara artık ulaşıyor.
– Artık o eski günlerimize, sportif başarılara ulusal grup bazında geri dönebilirsek buradaki ekosistem daha da büyüyecek. İşin medyası da, pazarlaması da, sponsorluk tarafı da büyüyecek. Bu da Türkiye’ye daha uygun oyuncuların gelmesini ve daha düzgün oyuncuların yetişmesini sağlayacaktır.
“ÇİN, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ BİR FIRSAT”
* Türkiye Ulusal Takımı’nın Çin’deki Dünya Şampiyonası’na katılmasının ehemmiyetini ekonomik açıdan nasıl açıklayabiliriz?
– Çin’in 15 yıl öncesine kadar açık olmayan bir sistem olduğunu söyleyebiliriz. Bir anda dünya iktisadına 1.5 milyar nüfuslu ve orta sınıfı gelişmiş bir ülke dahil oldu. Artık sizin bu ülke pastasından hisse almanız lazım. Çin’de orta sınıf sayısı 580 milyon. Otomobil alabilen, meskenine son teknoloji TV alabilen, çocuğunu özel okulda okutabilen; harcama imkanı olan 580 milyon kişi…
– Sizin Türkiye olarak bu 580 milyon bireye ülkenizi, markanızı, spordaki yıldızlarınızı tanıtmanız gerekiyor. Bunu paraya, ekonomik imkana, güce çevirmemiz gerekiyor. Çin, çok büyük bir imkan. Kullanmamız gerekiyor. 12 Dev Adam’ın Çin’e gitmesi dayanılmaz oldu bu nedenle… Turnuvada ne kadar ilerleyebilirsek o kadar uygun bizim için…
“TBF’NİN ATACAĞI KRİTİK EKONOMİK ADIMLAR VAR”
* Türkiye’de basketbolda yaşanan ekonomik düşünceleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Basketbol Ligi izleyici sayısı 2014-2015 sayısında yalnızca TV’den 79 milyon şahısken, 2017-2018 döneminde 110 milyona çıktı. Daha çok sponsor çekildi, açık kanal vesaire oldu. Çok hoştu bu yükseliş…
– Biz bütçeyi yaratan tarafız fakat harcayan taraf değiliz. Federasyon orada çok hoş bir çalışma yapıyor. Kulüplerin bütçe krizi konusunda aşikâr kriterlerle çalışıyorlar. Gelecek yıldan itibaren inşallah uygulanacaklar var.
