İstanbul’da 30 yıl öncesine kadar 60’ın üzerinde olan dalyanlardan (Deniz, göl ve ırmakların kıyılara yakın yerlerinde ağ ve kazıklarla oluşturulan, büyük balık avlama yeri) yalnızca 3 tane kaldı.İstanbul’un son dalyanı olarak bilinen Beykoz Dalyanı’nda da Mayıs ayının gelmesiyle hareket başladı. Boğazın ortasında ağ ve kazıklarla oluşturulan Dalyan’da balıkçılar balık avlamaya çalışıyor. Dalyanda balık sürülerinin hareketlerini analiz edebilen ve av sırasında zamanlamayı düzgün bilen gözcüler (vardacı, kapakçı) bulunuyor.Ayrıca ağın ağzının kapatılmasında zamanlamayı tutturabilen ve ağ toplandığında balıkların kaçmasına müsaade vermeden tekneye alabilen balıkçılar da gözcülerin talimatıyla balıkları yakalıyor. İstanbul’un son dalyanı olarak bilinen Beykoz dalyanı havadan görüntülendi. İmajlarda boğazın ortasında ağ ve kazıklara kurulan dalyan gözükürken, balıkçılar teknede balıklarnı gelmesini bekliyor.
Nisan ayında başlayan ve haziran ayına kadar süren avlanma sistemi hakkında bilgi veren 84 yaşındaki balıkçı Arif Çağatay, “Daha evvelden burası orkinos dalyanıydı. Kıyı dalyanı ufak balık meblağ deniz dalyanı kılıçbalığı orkinos tutardı. Artık orkinos kalmadığı için küçük balık tutuluyor. Ben 1935 doğumluyum bu dalyan benden daha önce. Burası tapulu. Nisan, mayısta başlıyor haziranda bitiyor. Fazla uzun sürmüyor. Balıklar nisan, mayıs dedin mi üst yanlışsız çıkar. Bu kazıklar tabana kadar sarfiyat. Dalyan tabanlarına oturur. Sonra çapa atarak gererek balık tutarlar” dedi.