“Karaman geçen yıl Harika Lig’de hiçbir hocanın aklından bile geçirmeyeceği Sosa-Yusuf-Ömür orta üçlüsünü, büyük maçlar dahil tekraren kullandı. Öbür hocalar tek bir on numarayı lüks bulurken, Karaman üçünü bir ortada oynattı.”
Ünal Karaman, harikulâde yetenekli bir orta saha oyuncusu olmasına karşın, son derece de çalışkan bir atletti. Bugünkü Muhteşem Lig’de oynasa tahminen dönemde 15 gol-15 asist yapar, lakin top kazanmada da muhtemelen ekibinin en düzgünü olurdu. Antrenör olarak merkez oyuncularından beklediği de bu.
‘O BiR RADiKAL’
1996 yazında Radikal gazetesinin muazzam TV reklamlarının sloganıydı; ‘O bir Radikal.’ Ünal, o sıralarda Trabzonspor formasıyla mükemmeller yaratıyordu, gerek merkezde, gerek sağ açıkta uçuyordu. Ancak başka üstün yıldızların bilakis çalışkandı da… Yani tam da o yaz tanınan olan ‘Radikal’ tarifine uyan bir futbolcuydu o. Futbolculuğundaki bitmek tükenmek bilmeyen gücünden olsa gerek, bugün de merkez oyuncularından tıpkı tutumu bekliyor Ünal Hoca. Radikal takım tercihlerinden kaçınmıyor; geçen yıl Harika Lig’de hiçbir hocanın aklından
bile geçirmeyeceği ‘Sosa-Yusuf-Ömür’ orta üçlüsünü büyük maçlar dahil tekraren kullandı. Öteki hocalar tek bir on numarayı lüks bulabilirken; Karaman, üç adedini oynattı bir ortada. Bu döneme da Prag’da (yine orijini 10 numara olan) Abdülkadir Parmak’ın yanında Sosa-Mikel’le başladı, devrede bir risk daha alıp Sörloth’la 4-4-2’ye döndü. Yani bu yıl da Trabzonspor’da değişen bir şey yok: Risk almaktan kaçınmayacaklar. Ön tarafta kalabalık olacaklar, top kaybedince çokça geriye koşmak zorunda kalacaklar. Bu ‘geriye koşma’ halinin çözülmesi için o orta üçlünün ‘3 Ünal’a dönüşmesi gerek ki, bunun ne kadar mümkün olduğunu vakit gösterecek.
SÖRlOTH, 30 MiLYON EURO’LUK BiR POTANSiYeL
Trabzonspor bu yaz ekibin gol ve asist yükünde değerli hissesi olan Yusuf Yazıcı ve Hugo Rodallega’yı kaybetti. Olcay, Amiri, Toure ve Ibanez üzere gedikli yedeklerin de gidişiyle Prag kulübesindeki 7 adamın altısı yeni transferlerdi.
ONYEKURU VE ABOUBAKAR Üzere OLMAYACAK
Gidenlerin yerini 12 adamla doldurdu, bunların en dikkat çekicisi 1,95’lik dev santrfor Alexander Sörloth. İki yıllık kiralama sonunda 6 milyon Euro’luk satın alma mecburiyetli kontratı ben sevdim; Henry Onyekuru üzere, Vincent Aboubakar üzere tadımlık oynamayacak Muhteşem Lig’de.
SÖRLOTH
Babası Goran da çok beğendiğim bir santrfordu, 1994 Dünya Kupası’nda Ljung ve Uche’yle bir arada Muhteşem Lig’i temsil eden 3 adamdan biriydi. Alexander’ın Premier Lig’deki maçlarında da tekraren yorumculuk yaptım, son vuruşlarını geliştirememişti ancak onun dışında her şeyi kusursuz yapıyordu. Bence 30 milyon Euro’luk olabilecek bir potansiyel.
OBI MIKEL
Trabzon’un transferdeki en riskli işi. Aslında Ahmet Ağaoğlu-Ünal Karaman devrindeki stratejiye de biraz zıt. 32 yaşına gelmiş, eskiye nazaran ağırlaşmış, artık işi zekasıyla ve yeteneğiyle götüren bir orta saha oyuncusu. Sparta Prag maçındaki 45 dakikalık imajı de pek düzgün değildi. Yararlı olabilmesi için fizikî düzeyini tekrar yükseltmesi gerek.
YUSUF SARI
Sezonun sürpriz çıkış yapabilecek genç ve gelecek vadeden isimlerinden biri. Klasik kısa uzunluklu, uyumu farklı olduğu için rakibi şaşırtarak çalım atabilen, son 15’lerde oyuna soktuğunuzda ortalığı karıştırabilecek çeşitte bir kanat oyuncusu. Sağ kanattan içeri kat ederek solla yaptığı vuruşlarla birkaç golünü izleyebiliriz bu dönem.
MIGUEL IE
Türk medyası onun soyismini ‘Le’ zannetti lakin değil. Soyismi ‘ie’… Campi-ıvanildo destekleri sonrası Trabzon’un stoper rotasyonu dolu gözüküyordu ancak Edgar Miguel’i sağ bek alternatifi olarak da düşünebilirsiniz. Fransa Ligi ikincisinden, bir Şampiyonlar Ligi grubundan 21 maç oynayarak geliyor. Bence rotasyona âlâ bir destek.
AVDIJAJ
Evet, biraz riskli bir transfer. Lakin 2017’de Dünya Kupası eleme kümesinde Kosova formasıyla bize karşı oynadığında ileri uçta Nuhiu’ya oranla daha hareketli ve canlı olduğunu not etmişim. Trabzon onun için inançlı bir liman. Futbola odaklanmak zorunda. Kanat rotasyonunda son 15-20 dakikalarda bulacağı bahtları âlâ değerlendirirse tekrar bir çıkış yakalayabilir.
Bu dönem Harika Lig’e damga vurabilecek 5 yeni transfer
FREDRIK GULBRANDSEN:
Okan Buruk onu Enzo Crivelli’yle çift santrfor üzere oynatıyor fakat bence 4-2-3-1’de tek de rol alabilir. 4 yıl evvel geçirdiği çapraz bağ operasyonun tesirlerini atlatmış görünüyor. RB Salzburg üzere son derece kaliteli bir ekiple Avrupa Ligi’nde 5 gol istatistiği yaparak Harika Lig’e geldi. Bu gollerin biri Napoli’ye, ikisi de Leipzig’eydi üstelik. Bu dönem çokça konuşabiliriz Fredrik Gulbrandsen’i.
OLARENWAJU KAYODE:
Gazişehir’in sessiz sedasız yaptığı enteresan bir transfer. Manchester City’nin 2017’de 4 milyon bonservis yatırımı yaptığı lakin kiraladığı noktalarda randıman alamadığı bir isim. Santrfor rolünde de, başka hamle rollerinde de oynayabiliyor. 2015-2017 ortası Austria Wien’le ligin tozunu attığı periyottaki formuna ulaşırsa, onu bu yıl çok konuşuruz.
MATS SEUNTJENS:
İlk defa Hollanda’nın dışına çıkan bir genç adam. Lakin potansiyeli yüksek. Mesleğinde kale dışında her mevkide forma giymiş bir tıp Ümit Davala. Hollanda 1. Ligi’nde defansif orta saha olarak 47, sol-sağ açık olarak 69, santrfor rolünde 62 karşılaşmaya çıkmış. Geçen yıl AZ Alkmaar’da en uçta rol almış, 38 maçta 8 gol-7 asist yapmış. Şimdi 26 yaşında.
ANASTASIOS BAKASETAS:
Alanya’nın iki Yunan transferinden Manolis Siopis 25, Anastasios Bakasetas 26 yaşında. İkisi de A ulusal futbolcu. Haziran’da Yunanistan’ın İtalya’yla oynadığı küme eleme maçında her ikisi de dakika almış. Siopis sert bir ön libero. Bakasetas’sa çok istikametli bir hamleci. Geçen dönem AEK ile Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih ve Benfica maçlarında 90 dakika forma giymiş. ·
JORGE FERNANDES:
Kasımpaşa, ligin en güzel arama-tarama kabiliyeti olan kulüplerinden. Diagne, Castro, Trezeguet ve Mensah’tan sonra bu kere de Porto’nun genç stoperi Jorge Fernandes’i kiralamışlar. Geçen dönemin ortasında bir sakatlık sonucu formayı kapıyor, son 11 hafta direkt oynuyor Tondela’da. Ümit Ulusal Takım’da da Euro 2019 elemelerinde nizamlı uğraş etmiş, bir maça da kaptan çıkmış.
AVCI EKİBİYLE BURUK FUTBOLU VAKİT ALACAK
Başakşehir’in bu yılki imtihanını Emery’nin Arsenal macerasına benzetiyorum. Kulüpten çok uzun vadeli çalışan ve çok baskın karakterli bir menajer ayrılmış. Takımdaki neredeyse tüm futbolcuları o almış ve kodlamış. Grupta 3 yıldan uzun müddettir yer alan 10 oyuncu var, takım bir Avcı takımı. Mahmut’tan, Visca’dan ya da Attamah’tan farklı bir şey istemek neredeyse imkansızlaşmış. Ya da vakit alacak katiyetle.
EN KRiTiK SINAV
Başakşehir, geçen yıl savunmayı geride kurmuş, rakiplerini çok fazla ofsayta düşürmemiş. Halbuki Okan Buruk’un Rizespor’u topuyla-tüfeğiyle atağa giden ve savunmayı öne çok çıkaran bir takımdı. Başakşehir geçen yıl mecbur kalmadıkça orta yapmamış, halbuki Rizespor iki beki Morozyuk ve Melnjak’ın ortalarıyla Muriqi’ten olağanüstü randıman almış. Okan Buruk, bu yıl da takıma kattığı iki santrfor Gulbrandsen ve Crivelli’den almak zorunda bu randımanı. Okan Buruk, Türk futbolunda Terim-Güneş-Denizli sonrası başlayacak yeni periyodun en önde gelen antrenörlerinden olacak muhtemelen. Bu da onun en kritik imtihanı. Başakşehir, kulüp genetiğinden şaşmaz ve Buruk’a gereksinimi olan vakti verirse, başaracağına inanıyorum ben genç hocanın. Biraz vakte gereksinimi olabilir elbette.
