GÜZELLİĞİN SİMGESİ OLARAK GÖRÜLÜYORDU
1978 yılında o sinema için kamera karşısına geçtiğinde şimdi 12 yaşındaydı. Bir hayat bayanının kızı olarak onun çalıştığı yerde dünyaya gelen ve kendisi de tıpkı işi yapan bir kızı canlandırıyordu. Bu yalnızca o periyot için değil bugün bile büyük bir tartışma konusu. Aslında kendisi de yakın vakitte o tartışmalı sinemayla ilgili olarak verdiği bir röportajda “O sinema bugün yapılır mıydı, bilmiyorum” diye konuşmuştu. Uzun kelamın kısası, çocuk yaşta başladığı mesleğini günümüzde de sürdürüyor oyuncu. Bir periyot “güzelliğin simgesi” olarak nitelendirilen yıldız artık 1978 tarihli o sinemayla ilgili hazırlanan bir belgeselle gündemde. O belgesel de alanında saygın bir pozisyonu olan bir şenlikte birinci defa seyirci karşısına çıkacak.
BUGÜN OLSA TAHMİNEN BU SİNEMA ÇEKİLMEZDİ: ‘Ya da tahminen de yetişkin fakat yaşını göstermeyen bir yıldız oynardı.’ Shields ünlü sinema için fikirlerini bu türlü anlatmıştı.
Evet… Brooke Shields ve onun 12 yaşında bir çocukken rol aldığı Pretty Baby isimli sinemadan kelam ediyoruz. Louis Malle’in imzasını taşıyan bu sinema, çocuk pornografisi de dahil birçok mevzuda tenkit masasına yatırıldı yıllar boyunca. Tahminen de Shields’in dediği üzere bugün olsa bu türlü bir sinema çekilmez, çekilse de 12 yaşında bir çocuk değil yaşını göstermeyen diğer biri oynardı. Ya da tahminen de senaryoda birtakım değişiklikler yapılırdı. Bunu bilmek mümkün değil.
BELGESEL ÇEKİLDİ: Brooke Shields, kendisini ve elbette Pretty Baby isimli sinemasını husus alan belgeseli toplumsal medya hesabından duyurdu.
Brooke Shields’ın Susan Sarandon, Keith Carradine üzere oyuncularla birlikte kamera karşısına geçtiği sinema, artık bir belgesele mevzu oldu. Direktörlüğünü Lana Wilson’ın üstlendiği Pretty Baby Brooke Shields isimli belgesel, Sundance Sinema Şenliği’nde seyirciyle buluşacak. İsmini, mesleğinin birinci değerli sinemasından alan belgeseli Shields toplumsal medya sayfasından duyurdu. Kendisinin gençlik yıllarındaki ve şu andaki manzarasını yansıtan afişi paylaşan 57 yaşındaki Shields, takipçileri belgeseli seyredeceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Daha evvel Taylor Swift ile ilgili hazırladığı belgeselle tanınan Lana Wilson da bu yeni çalışmasının duyurusunu ve sinemanın artık seyirci karşısına çıkacak olmasının heyecanını toplumsal medya sayfasından paylaştı. Bu iki kısımlık belgesel, Shields’in bu sinemadan yola çıkarak bir cinsel nesneye dönüştürülmesinin, mesleğinin ve hayatının izini sürüyor. Ele alınan husus yalnızca bu sinema değil, Shields’ın tekrar çocuk yaşta yani 14 yaşında kamera karşısına geçtiği The Blue Lagoon ve Endless Love isimli sinemalar, gençken rol aldığı ve sonra kendisinin bir cinsel objeye dönüştürüldüğünü söylediği bir blue jean reklamı da belgeselde ele alınan bahisler ortasında. Belgesel, Brooke Shields’ın hem menajeri olan hem de çok karmaşık bir bağlantı sürdürdüğü annesi Teri ile yaşadıklarını da masaya yatırıyor.
ÇOCUK PORNOGRAFİSİ DİYE NİTELENDİRENLER OLDU: Pretty Baby birtakım çevrelerin yönelttiği olumsuz nitelendirilmelerin ve tenkitlerin odağında yer aldı. Ama Shields, bu mevzuda tıpkı fikirde değil.
Brooke Shields’ın bugün hala tartışma konusu olan birinci sinema sineması Pretty Baby, New Orleans’da bir genelevde yaşayan Violet isminde küçük bir kızın hikayesini anlatıyor. Susan Sarandon’ın oynadığı annesi Hattie ile birlikte kendisi için uygun olmayan bir ortamda yaşayan küçük kız, yaşıtları üzere bahçede oynayarak bazen cet binerek vakit geçirir. Lakin günün birinde; bir adama zevkli dakikalar yaşatmak uğruna açık artırmaya çıkarılır.
Bu bahis da esasen sinemanın olay yaratması için kâfi. Sinema her ne kadar tenkitler alsa da Louis Malle, küçük bir çocuğu bu çeşit bir sinemada oynattığı için eleştirilse de kimilerine nazaran de direktörün yaklaşımı son derece temkinliydi. Brooke Shields de sinemayla ilgili olarak “içinde yer aldığım en yaratıcı proje” diye konuşmuştu. Shields sette duygusal olarak nezaret altında tutulduğunu da kelamlarına eklemişti.Ama yıllar sonra söylediği diğer kıymetli bir nokta da var. Oyuncu, günümüzde bu türlü bir sinema çekilmeyeceğini ve zati çekilmemesi gerektiğini kelamlarına eklemişti.
Pretty Baby’nin direktörü Louis Malle ile Brooke Shields sette. Bu ortada Malle’in 1995’te öldüğünü hatırlatalım.
ANNESİ DE ÜRETİMCİLER DA AŞIK OLMAMIZI BEKLEDİ: Rol arkadaşı Atkins, Mavi Göl’ün yapımcılarının da Shields’ın annesinin de onların aşka düşmesini beklediğini söyledi.
Shields bu sinemadan sonra tekrar mesleğinin değerli kilometre taşlarından biri olan The Blue Lagoon’ da(Mavi Göl) oynadı. Christopher Atkins ile birlikte oynadığı bu sinemada ıssız bir adada çocukluktan ergenliğe geçen bir kız ve bir erkeğin hikayesi anlatılıyordu. Senaryo gereği çok fazla giyinik olarak kamera karşısına geçmiyordu iki oyuncu. Sonradan devamı ve benzerleri de çekilen sinemanın üretimcileri Shields’ın hoşluğunu ve popülerliğini ellerinden geldiğince kullandı. Hatta Atkins, kısa bir mühlet evvel Brooke Shields ile bir ortaya geldiği bir sohbet programında yapımcıların onların nitekim birbirlerine aşık olmasını beklediğini söylemişti. Onun anlattığına nazaran bunu bekleyen bir kişi daha vardı: Brooke Shields’ın birebir vakitte menajeri de olan annesi Teri.
HAYATINDAKİ EN DEĞERLİ FİGÜR ANNESİ: Shields’ın hayatındaki en ünlü figür tıpkı vakitte menajeri de olan annesiydi.
Brooke Shields’ın annesi Teri, hakikaten de ölünceye kadar oyuncunun hayatındaki en kıymetli figürdü. Kısa süren evliliğinden kendisine kalan tek hatıra olan Brooke, büyük olasılıkla onun teşebbüsleriyle ünlü bir oyuncu oldu. Zira Teri, gençliğinde kendisi de bir oyuncu olmak istiyordu. Her ne kadar kızıyla birlikte kamera karşısına geçtiği birkaç sinemada bunu deneyimlese de yeniden de tam istediği üzere olmadı. Esasen Teri Shields, kızına da kendi inadı sayesinde sahip olmuştu.
ANNESİNE ONU DOĞURMAMASINI SÖYLEMİŞLERDİ
Teri, Brooke’un babası Francis Alexander Shields ile 1864 yılında evlendi. Fakat evlilikleri uzun sürmedi. Birkaç ay sonra boşandılar. Hatta Teri’nin gebe olduğu öğrenilince eski eşinin ailesi ona para verip bu bebeği aldırmasını istedi. Ancak Teri inat etti ve 1965 yılında bebeğini dünyaya getirdi. Brooke Shields’in bir yandan da menajerliğini yapan annesiyle klasik anne- kız münasebetinden daha karmaşık ve çalkantılı bir bağı vardı. Shields, 2012 yılında hayata veda eden annesiyle münasebetini here Was a Little Girl: The Real Story of My Mother and Me isimli bir kitapta anlattı.
Brooke Shields’in kendisinin de söylediği üzere annesi hakkında yıllar boyunca kimileri olumlu kimileri olumsuz birçok şey söylendi. Anlattığına nazaran annesiyle kendisi birbirlerine karşılıklı olarak bağımlıydı. Bu mevzuda fikirlerini şöyle anlatmıştı Shields ” Sevgi çok ağırdı. Ben onun İlah olduğunu düşünürdüm, şayet isterse hava durumunu değiştirebileceğini sanıyordum. Bütün dünyaya karşı ikimizdik.” Belirttiğine nazaran annesi Teri çok korumacıydı ve bu kadar sevgi bazen sorun yaratabiliyordu.
‘KEŞKE BEKARETİM HAKKINDA KONUŞMASAYDIM’
Bir devir Brooke Shields bekaretiyle de basının gündemindeydi. İleri sürdüğüne nazaran bu mevzu da annesinin fikriydi. Aslında geçen yıl verdiği bir röportajda, 1980’li yıllarda bu mevzuyu daima gündemde tutmanın aslında büyük bir kusur olduğu konusunda özeleştiri yaptı. Kendisinin hazırladığı bir podcast yayınında Shields, bu mevzuyu o devirde gündemde tuttuğunu fakat sonra hayatı boyunca peşini bırakmadığını kelamlarına ekledi.
YENİ DALGA DİREKTÖRÜ SAYESİNDE KÜÇÜK YAŞTA ŞÖHRET OLDU: Brooke Shields, küçücük yaşında tartışmalı Pretty Baby ile ismini duyurdu.
1965 yılında dünyaya gelen Amerikalı Brooke Shields, bebek yaşta modellik yapmaya başladı. Amerikan toplum hayatında kıymetli bir yeri olan Francis Alexander Shields ve Teri Shields’ın kızı olan oyuncu küçükken anne ve babası boşandı.
Shields, Fransız Yeni Dalga akımının özgün direktörlerinden Louis Malle’ın Pretty Baby sinemasında rol alarak sinemaya geçtiğinde şimdi 12 yaşındaydı. Bir hayat bayanının kızı rolünde öylesine dikkat çekti ki. Lakin Susan Sarandon’ın da rol aldığı Sinema konusu ve elbette çocuk oyuncusu nedeniyle büyük sansasyon yarattı. Bundan bir yıl sonra da Wanda Nevada isimli sinemada rol aldı. 1980’de rol aldığı Endless Love ise onun mesleği ve hayatı için bir dönüm noktası oldu.
FRANSIZ EDEBİYATI OKUDU: Shiels, Fransız edebiyatı üzerine eğitim gördü.
80’lerin ikinci yarısında üniversite eğitimi için sinema mesleğine orta veren Shields, Fransız Edebiyatı kısmından mezun oldu. 1.83 santimlik uzunluğu yüzünden birçok rolü kaçırdığını itiraf eden Shields, okulunu bitirdikten sonra Sunnedny Susan’ın da ortalarında bulunduğu birçok dizide kamera karşısına geçti.
TENİS YILDIZI İLE EVLENİP BOŞANDI: Hoş oyuncu birinci evliliğini tenis yıldızı Andre Agassi ile yaptı.
Brooke Shields, özel hayatı, annesiyle münasebetleri ve bekaret konusundaki görüşleriyle de daima Magazin gündeminin birinci sıralarında kaldı. Monaco Prensi Albert, Michael Jackson üzere ünlülerle yaşadığı aşklarla konuşulan Shields, devrin tenis yıldızı Andre Agassi ile evlenip boşandı.
MICHAEL JACKSON İLE YAKINLIĞI KONUŞULDU: Tezlere nazaran Jackson hoş oyuncuya tekraren evlenme teklif etti.
Brooke Shields, bir periyot Michael Jackson ile olan yakınlığıyla da konuşulmuştu. Shields ile Jackson 1981 yılında tanıştılar. Her ne kadar resmi olarak aşkları doğrulanmasa da Jackson’ın Brooke Shields’e olan hayranlığını bilmeyen yoktu. Hatta Shields, Jackson’ın tekraren kendisiyle evlenmek istediğini söylediğini belirtmişti.
İKİ ÇOCUK ANNESİ
2001’de üretimci Chris Hency ile hayatını birleştiren Shields, iki çocuk annesi. Çiftin 18 yaşında Rowan ve Grier isminde 15 yaşında iki tane kızı bulunuyor.
